GÜNEŞİN TERAZİSİ

Sıradaki içerik:

GÜNEŞİN TERAZİSİ

e
sv

HER CANLININ BİR DEPREMİ VARDIR – RESUL ÇILGIN

49 okunma
avatar

Resul cilgin

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Soğuk ve karlı 5 Şubat sabahına uyanmıştı şehir(ler), o kadar sessiz ve puslu , şehir kalabalık ama o gün sanki birbiri ile haberleşmişti ağaçlar kuşlar gökyüzünden düşen kar tanelerine uyum sağlıyorlardı sanki , sessiz ve usul dan..

Soğuk ve karlı 5 Şubat sabahına uyanmıştı şehir(ler), o kadar sessiz ve puslu , şehir kalabalık ama o gün sanki birbiri ile haberleşmişti ağaçlar kuşlar gökyüzünden düşen kar tanelerine uyum sağlıyorlardı sanki , sessiz ve usul dan..

Sokaklarda seyrek insanlar , tatil günü ve havanın yağışlı olmasına sanırım buna sebep diye düşünse de insan , insana huzursuzluk veren içgüdüsel bir huzursuzluk insanların yüzünden okunuyordu.

Uzayıp giden trafik yoğunluğu olmasa da , çalan korna seslerini içine görmüyordu yerdeki kar örtüsü.

Zaman akşamın ilk saatlerine doğru ilerlerken gökyüzünde alışılmadık bir renk, altın sarısı, bunda çiseleyen kar ve pusu da etkisi olsa gerek..

Şehir(ler) hiç bir şeyden habersiz uykuya dalacaktı,

gece uzun gece sessiz… Kiminin yarım kalan işleri vardı kiminin yarın yapılacak işleri, kimi sevecekti , kimileri sevilecek , kiminde de nefret edilecekti belki.

Sadece şehirler de değil, köyler de kırsalda da

aynı yarın kaygısı ve umudu vardı, çeyizi sandığında mutlu bir yuva kurmanın hayalini kuran genç kızlar , ilk kez baba olmanın onurunu yaşayacak o günü sayan köy delikanlıları ve onurlu Ana Baba ların evlatları için kurdukları hayalleri, hepsi umutla dalmıştı geceye , kimisinin gözü açık, kimisinin kapalı..

Evet uzundu gece, ama kimse bilemezdi bir buçuk dakikanın kaç geceye denk gelecek kadar daha uzun olacağını.. Gök inledi yer yerinden oynadı, kuşlar bile panik halinde gecenin yarısında havalandı göklere, bitmek bilmiyordu saniyeler ..

Tan yeri ağarmadan ortalık toz duman , Şehirler harabe köyler oldu viran..

Ve şehirden kaçış..

Bir yanda daha dün ihtişamlı ve endamlı binaların enkazı, bir yanda hâlen ayakta kalan binaların sanki üstüne üstüne yürüyüşü, kaçıp canını kurtarmak mı.? Kalıp yardım etmek mi.? Allah’ım ne acı bir ikilem.. dün sokakları caddeleri sessizliğe bürüyen karlarda ermişti zaten. Sanki hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı , düşe kalka yürüdüğümüz karlı yollar , ayağımız kaysa dahi isyan ettiğimiz kaldırımlar da buzsuzdu ama , düşe kalka yürüyordu insan yine de.

İnsan seli yollar da , İnsan kendi canı yanmadan başkasının acısını hissedemez miydi , belki de doğa bize bu yönde bir hatırlatma ve nutuk mu atıyordu yoksa..

Dün işi yarım kalanlar işinin geri kalanını unutmuş,

işi olanlar , işsizler ile aynı kefeye girmişti.. Milyonluk mekânı olanlar ile gecekondusu olanların değeri aynı olmuştu, “sağ kalanlar için”.

Çok büyük Hayali olanların en büyük hayali artık sadece yaşamak nefes almaktı , tıpkı dün gece hiç bir hayali olmayıp uykuya dalanlar ve asla uyanamayanlar gibi..

Enkaz altındaki Dünya..

Yaşamla ölüm arasındaki kalan gecenin ve ölümün soğuk nefesini aldığın solukta hissetmek, cansız bir bedenle sabahlamak ( belki kaç sabah )… Oysa ki ne güzelmiş yaşamak, nefes almak, şimdi sevdiklerin ile yan yanasın, kimi canlı kimi cansız.. umudunu yitirme diyordu sanki yer üstünden birileri..

Türk’ü ile Kürd’ü ile Laz’ı Çerkez’i ırkı ne ise unutulmuştu,, unutmuştu İnsan , Çünkü enkaz altında kalanın yardım çığlığı İnsanca geliyordu kulaklara . Tırnakları ile kazmaya zorluyordu beton blokları , yer altından gelen bu insanca feryat, yer üstündeki sağ kalanları..

Sabahın ilk ışıkları.. Geriye ve geride kalanları göz yaşları ile izliyordu , kuşlar ağaçlar ve diğer insan dışı canlılar…

Sahi bu Dünya sadece insan denen gelişmiş canlılara mı ait.. hayır olmaz ve olamazdı, Diğer canlıların da bu yer yüzünde bir hakkı ve payı vardı elbet, elbette….

****

Kestiğin ağacın üstünde kaç kuşun yuvası vardı ve onlara depremi yaşattın

Yaktığın anız veya ormanda kaç yuvayı kül ettin, farkında bile değilsin insan oğlu. biz bunu dile getirdik , anlatabildik onlar kime anlatacak bilemiyorum….

” Bir felaket beklemeyin İnsan olduğunuzu hatırlamak için”

Resul çılgın..

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli