Victor Hugo: Hayatı ve Eserleri (1802 – 1885)

Sıradaki içerik:

Victor Hugo: Hayatı ve Eserleri (1802 – 1885)

e
sv

Leo Tolstoy: Büyük Bir Yazarın Hayat ve Eserleri

56 okunma
avatar

yildizsarar

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Leo Tolstoy (1828-1910), dünya edebiyatının en büyük isimlerinden biri olarak kabul edilir. Rus edebiyatının altın çağına damgasını vuran Tolstoy, sadece bir yazar değil, aynı zamanda bir filozof, düşünür ve sosyal reformcuydu. Hayatının her aşaması, eserlerine derinlik katan deneyimlerle doludur.

Hayatının Önemli Durakları

Tolstoy, 9 Eylül 1828’de Rusya’nın Tula bölgesindeki Yasnaya Polyana malikanesinde doğdu. Asil bir ailenin çocuğu olan Tolstoy, anne ve babasını küçük yaşta kaybetti. Çocukluğu ve gençliği, bu kayıpların gölgesinde geçti. Kazan Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldı ancak akademik yaşam ona uygun gelmedi ve eğitimini yarıda bıraktı.

Gençlik yıllarında Tolstoy, askeri kariyer peşinde koşarak Kırım Savaşı’na katıldı. Savaşın dehşetini yakından gören Tolstoy, bu deneyimi daha sonra eserlerine yansıttı. Savaşın ardından Yasnaya Polyana’ya döndü ve tarımla uğraşarak köylülerle yakın ilişki kurdu. Bu dönem, onun sosyal ve felsefi görüşlerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynadı.

1862’de Sofya Behrs ile evlendi ve çiftin 13 çocuğu oldu. Evliliği, Tolstoy’un yaratıcı sürecinde hem ilham hem de çatışma kaynağı oldu. Yaşlılık yıllarında, manevi arayışları ve sosyal adalete yönelik mücadelesi onu aile ve toplumla karşı karşıya getirdi. 1910 yılında, 82 yaşında, Astapovo tren istasyonunda hayatını kaybetti.

Eserlerinin İzleri

Tolstoy’un eserleri, insan doğasının derinliklerine inen, ahlaki ve felsefi sorular soran yapıtlardır. En ünlü romanları olan “Savaş ve Barış” (1869) ve “Anna Karenina” (1877), dünya edebiyatının zirveleri arasında yer alır.

“Savaş ve Barış”, Napolyon’un Rusya seferini arka plan alan epik bir romandır. Tarihsel olaylar, kişisel hikayelerle iç içe geçerken, Tolstoy insan kaderi, özgür irade ve tarihin anlamı üzerine derin düşünceler sunar.

“Anna Karenina”, ise “Mutlu aileler birbirinin aynıdır, ancak her mutsuz aile kendi şekilde mutsuzdur.” cümlesiyle başlar. Aşk, ihanet, toplum baskısı ve kişisel arayışları işleyen roman, Tolstoy’un psikolojik ustalığının doruk noktasıdır.

Tolstoy’un daha sonraki eserleri, manevi arayışlarını yansıtır. “Diriliş” (1899) ve “İvan Ilyiç’in Ölümü” (1886) gibi yapıtlarda, ölüm, anlam ve ahlaki dönüşüm temaları ön plana çıkar. Ayrıca, “Halkın Kitabı” ve “İsa’nın Çocukluğu” gibi dini ve felsefi eserleri, onun düşünsel evriminin izlerini taşır.

Felsefi ve Sosyal Görüşleri

Tolstoy, pasifizmin ve Hristiyan anarşizminin önde gelen savunucularındandı. Şiddete karşı çıkarak, sevgi ve hoşgörü temelli bir yaşam felsefesi benimsedi. Köylülerin hakları için mücadele etti ve eğitim reformları için çaba gösterdi. Bu görüşleri, onu hem Rusya’da hem de dünyada etkili bir figür haline getirdi.

Son Söz

Leo Tolstoy, sadece bir yazar değil, bir düşünce adamıdır. Eserleri, insanlık durumunun evrensel gerçeklerini sorgularken, okuyucusuna derin bir içsel yolculuk sunar. Hayatının ve eserlerinin her satırı, onun neden dünya edebiyatının en büyük isimlerinden biri olduğunu gösterir.

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli